mandal

İstanbula yeni taşınmıştık. Yerleştiğimiz gecekondu semtiydi zaten doğrudürüst evler yoktu 1979lu yıllarda. Karmakarışık bir insan yapısı. Ama iyiydi Televizyon herkeste yoktu siyah beyaz zamanı. Komşuluk insanlar karışık ta olsa hepimiz köylük kasabalık yerden geldiğimiz için bugünden daha iyiydi.
Bizim mahalleden, leblebici, elma şekerci, plastik karşılığı mandal satan, poğçacı,simitçi, geceleri, bozacılar,sahlepçiler geçerdi. . Takunya işi o zamanlar çok tutuyordu. Marangozlar takunya topuğu yapardı.
Kasabadan şehire göçün etkisiyle sünnet olayını unutmuştuk, Bugünkü gibi ballandıra ballandıra sünnet kıyafetleri göremezdik. 4 yaşında çocuk olarak ta tek başımıza mahalleden dışarı çıkmazdık. Dünyamız küçüktü.
Kadınlar toplanırlardı çaya kahveye gelip giderlerdi. Mahalledeki erkek çocuklar benden daha küçüktü ve kızlar çoğunluktu. Beni en çok seven Fatma ablaydı. Onun 2 tane benim yaşımda kızı vardı duldu. Beni kendi çocuğu gibi görüyordu onun bahçesinde kiraz ağacı vardı. Kiraz toplardık . Annem babam cenaze  için memlekete gittiklerinde  Beni fatma abla ya emanet etmişti.  Evde e yangın çıkarırım diye korkuyorlardı.  Onda yatmaya başlamıştım. Hayatımda ilk defa bazı değişiklikleri öğrendim. Banyo yaparken ilk defa bir kızı çıplak gördüm.Leğende banyo sırası bana geldiğinde  İşin garip tarafı fatma abla da sanırım ilk defa bir erkek çocuğunu bu kadar yakından görmüştü  beni özellikle incelediğini farketmiştim. Fazlalık olan organıma büllük ismini vermişti özellikle yıkamıştı. Beni yıkamıştı.  Tuvalete gitmeyi becersem bile korkarım diye beni 2 parmağı arasında sigara gibi tutup kendi  işetiyordu.  Kısaca yabancı kadın bedenime değmişti . Kızların oturarak neden işediklerini merak ederdim. Megerse onların benim gibi bir parçası yoktu. çok şey öğrenmiştim ama onlar da bendeki fazlalığı öğrenmişlerdi. Belki de ilk gördükleri çıplak çocuktum.
Banyo yaparken  kocaman olmuş,sünnet olacak benim aslanım demişti.
Sünnet ne demek fatma abla... Bu büllüğün kesilmesi demek.. tutarak yıkarken gösterdi..   Sonra ben nerden işiycem ki ..
Güldü. O kadar bırakırlar ablası merak etme. dedi.
Çok acır mı ?  acımaz .. Ne kadar acır  ? Banyo yaptığım leğende ayaktaydım. parmaklarıyla biraz ucunu sündürdü,sıktı acımıyordu.  Acıyor mu ? hayır. Erkek olucak aslanım dedi maaşallah yazdıracak. Kızlar görsün. Acımıyor .. essas mı laan kızlar erkek görsün  dedi. Yeni çamaşır yıkamıştı kenarda duran Tahtadan yapılmış çamaşır mandalı ucuna kıstırdı.  Komik bir görüntüydü,ucunda mandal canım az acısa da acımıyor dedim. Benim yaşımda kızlar bana baktıkça garip hareketler yapıyordum
Aslında fatma abla şimdiye kadar hiç görmediği dokunmadığı bir erkek çocuğu özlemiyle bana dokunmuştu. üzerimde denemeler de yapmıştı. Bu bir sapıklık değildi, meraktı müsade etmiştim.
2 sene sonra sünnet olmuştum , Sünnet olurken tahta mandalın acısı aklıma gelmişti. Sünnetim bittikten sonra çok acı duydum ama yıllarca bir erkek nasıl acı duyuyor fatma ablanın  kızları duymasın diye içime saklamıştım. Erkek adam korkmaz,ağlamaz,acımaz demişerdi. Şimdi itiraf ediyorum. Gerçekten çok acımıştı.  Ziyaretime ilk gelen fatma abla ile kızları oldu. Onun merak ettiğini biliyordum son halini de görmüştü. Para ve hediye bırakmıştı. Annem helva yapmıştı.  Onun hayali hep erkek evlat sahibi olmakmış. Gecekondudan uzaklaştıktan sonra bir daha hiç görmedim.

(Hasan istanbul Yaş: ?? )